Behçet Hastalığı ve Göz Tutulumu
Behçet hastalığı, kronik, rekurrent seyir gösteren ve özellikle oftalmolojik, oral, kutanöz, genital, vasküler ve nörolojik tutulum gösteren multisistemik inflamatuar bir hastalıktır. Literatürde yer alan yayınlarda çocukluk çağı Behçet hastalığında oküler tutulum sıklığı %27,3 ile %80 arasında değişmektedir . Körlüğe neden olabilen göz tutulumu, Behçet hastalığının ciddi bir komplikasyonudur. Hipopiyonun eşlik edebildiği tekrarlayan ön üveit, tıkayıcı retinal vaskulit, vitreus enflamasyonu ve hemorajisi, makuler ödem, infiltratlar ve yumuşak eksudalar sık görülen oküler bulgular iken retinal neovaskülarizasyon, yırtık ve makuler iskemi daha az sıklıkta görülmektedir. Tedavide kullanılan ilaçların yan etkilerine bağlı olarak da görmede azalma görülebilir. Bir yılda 3’den fazla oküler enflamatuar atak olması görsel prognozun kötü olduğunu düşündürür. Uzun dönemde görme kaybı riskini azaltmak için erken tanı ve tedavi önemlidir.
Çocukluk çağı üveit tedavisinde yer alan en önemli immünosupresif ajan topikal, perioküler veya sistemik olarak uygulanabilen kortikosteroidlerdir. Sistemik ve topikal steroid hızlı akut enflamasyon kontrolü sağlanmaktadır. Sistemik kortikosteroidlerin immatür immün, metabolik ve iskelet sistemi üzerinde istenmeyen etkileri, ayrıca katarakt oluşumu ve glokoma neden olması nedeniyle, dirençli üveit tedavisinde uzun dönem yüksek doz steroid yan etkilerini azaltmak için metotreksat, azathiopurin, mycofenolate mofetil, siklosporin, siklofosfamid ve anti-TNF ajanlar gibi diğer alternatif immünosupresif ilaçlar çocukluk çağı üveit tedavisinde kullanılabilmektedir. Bu immünosupresif ajanlar ile uzun dönemde neoplazi, myelosupresyon, nefrotoksite ya da hipertansiyon gelişimi görülebilmektedir. Hasta, ilaçların potansiyel yan etkileri hakkında bilgilendirilmeli ve yakın takipte tutulmalıdır. İstenmeyen etki gelişiminde ilaç dozu azaltılmalı ya da farklı bir ilaç kullanılması gerekmektedir.
Kronik rekürren enflamasyon, optimal tedaviye rağmen yapısal hasar oluşumu, katarakt, vitreus bulanıklığı ve tedaviye dirençli glokom durumunda cerrahi gerekebilir. Katarakt cerrahisi öncesi, enflamasyonun tam kontrolü için cerrahi öncesi ve sonrası steroid tedavisi verilmesi, göz içi basınç kontrolü ve halen kullanılmakta olan immunsupresiflerin devam edilmesi gerekmektedir.
Behçet üveiti akut fulminan ataklar ile seyredebilmekte ve çok ciddi görme kayıplarına neden olabilmektedir. Bu fulminan seyirli olgularda atakların kontrol altına alınması için bazen çok agresif sistemik immünsupresif tedavi gerekebilmektedir. Her türlü oküler cerrahi için ise 3-6 aylık bir remisyon dönemi beklenmesi iyi sonuçlar alınabilmesi açısından önemlidir.